Başın düşerse dara, beni mutlaka ara…
Her kültürün atasözü ve deyimler sözlüğü var, bu atasözünü çoğumuz bilir.
Bilmesekte hemen anımsarız. Bu atasözünden yola çıkmak lazım, galiba yeni atasözleri türetmek lazım. Bu devirde nerde başın düşerse dara, olacak olan acaba kim ara. Keşke birisi arasa.
Hayat sürecen inişli çıkışlı bir süreç, normal doğal olanı olması gerekenide bu. Bu süreci değiştirme gayretinde olanlar, inişi yaşamadan çıkışı yaşamak isteyen insanlar? Ne gibi fedakarlıklarda bulundular acaba? Kimi parasından, kimi bedeninden, kimide onurundan fedakarlık ederek bu sürece katıldı.
Oysa ki yaşamın ta kendisi yüzde 75 keder, yüzde 25 eğlenceydi. Buda yeterliydi aslında kavrayamadılar bunu bir türlü. Herkes nefsinin esiri oldu. Yüzde yüzü eğlence olarak kabul etti yaşamı.
Ata sözlerini değiştirmek pahasına. ‘’daldız baldan tatlıdırı ‘’ baldız baldan tatlıdır diye düzenledi insanlık. İnsanlık diyemiyorum hayvanlık. Hayvanlık çünkü güdü ön planda.
Daldız nedir diye araştırmak gerek araştırmadan karar vermemek gerek.
Atasözlerini herkes kendine göre yonttu, tabi sadece atasözlerimizi değil herşeyi.
Onurlu yaşam için yeni atasözleri,
Bulmalı neşeye dair
Diyeceksiniz neye dair
Olacak ortak yaşam kültürüne dair, insanlığa dair.
Yazdım ben bir kaç tane.
Kız arkadaşı olan erkek evlada.
‘’oğlum kız arkadaşının bir annesi babası olduğunu unutma ‘’
‘’umut her zaman vardır gelecek hayat güzel günlere gebe’’
‘’devlet malı yetim malı onu çalanı herkes tanımalı’’
‘’üretim tüketimden yücedir ancak ürettiğin kadar tüketebilirsin’’
Hayatımızın yeni etik değerlere ihtiyacı var, hemde yeni ata sözlerine…
Bir atasözü söyleyeyim başım düşerse dara yerine.
Cevap: …..//// cevabını kendin ver.
“Ben cevap verecek olsam her zaman beni ara sevincindede ara üzüntündende ara”